Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan proğrama Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Alpaslan Serel, akademik ve idari personel, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Proğramın açılış ve selâmlama konuşmalarını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. İsmail Boz, inovasyonun tanımını yaptıktan sonra firmalar ve markalar için inovasyonun önemine değindi. Boz daha sonra programda emeği geçenlere ve davetli konuşmacımız Dr. Hüseyin Güler’e teşekkürlerini iletti.
Sunumuna Üniversite yerleşkesinde galası düzenlenen Bandırma Füze Kulübü filminden bahsederek başlayan Dr. Hüseyin Güler, filmin öğrencilere ilham olabileceğini ifade etti. Dünyada inovasyon öncülerinin hayatlarından kesitler aktararak sunumuna devam eden Dr. Güler, inovasyonun markalara etkilerini çarpıcı örneklerle anlattı. İnovasyonun bizi ve gezegenimizi zarar görmeden geliştirmek için umut verecek bir güç olduğunu ifade eden Dr. Güler, somut sorunları çözen ve şirketlerin büyümesine katkı sağlayan çözümlere odaklanarak bu gücü en iyi şekilde kullanma yollarının keşfedilmesi gerektiğini belirtti.
Salonu dolduran dinleyicilerin büyük bir dikkatle dinlediği ve izlediği yansılar eşliğinde ki sunumda Dr. Güler, dünyada her yıl 400 milyar fincan kahve tüketildiğini belirterek kahve atıklarından kullanılabilir suntanın deneme üretmini yaptıklarını, yakında seri üretime geçeceklerini, böylece her bir kahve yudumunun atıklarını hazineye çevirdiklerini dinleyicilerle paylaştı. Dr. Güler, Joseph Campbell’ın "Girmeye korktuğun mağara, umduğun hazineyi saklıyor olabilir" sözüyle sabrın ve belirsizlik durumunda cesaretin önemini, dünya çapında başarılı olan kişiler üzerinden anlattı. Davetli konuşmacımız sunumunu, Türkiye'nin girişimci ruhu ve yenilikçi fikirleri hayata geçirme kapasitesi göz önüne alındığında, Türk şirketlerinin dünya sahnesinde benzersiz inovasyon modelleri geliştirebilece-ğine olan inancının tam olduğunu dile getirerek sonlandırdı.
İki saate yakın süren “Yeni Dönemde İnovasyonla Değer Yaratmak” konulu konferans, BANÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz’un Dr. Hüseyin Güler’e kitap ve teşekkür belgesi takdimlerinin ardından sona erdi.