Kurucumuz ve Genel Yayın Yönetmenimiz geçtiğimiz yıl üniversitenin düzenlediği Gazeteciler Günü yemeği vb. davet edilmemişti. Şimdi görevde olmayan, o zaman ki Kurumsal İletişim Koordinatörü şahsa konu sorulduğunda “ Biz ilçede bulunan iki gazeteci derneği ile toplanarak kimleri davet edeceğimize karar verdik. Siz bu listenin içinde yoksunuz.” demişti. Sonrasın da rektörden konuyu sormak için randevu istememe rağmen ne randevu verildi, ne de dönüş yapıldı.
Bu durumu yani Kurumsal İletişimi sağlayamayan ve basit bir yemeği bile doğru organize edemeyen, başka kişi ve kurumlara ihale eden üniversitenin Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü ve tabii ki üniversite yönetiminin bu durumunu ortaya koyan bir yazı kaleme almıştım. Haber olarak yayınlamadım. Üniversiteye bir şans daha verdim.
Geçtiğimiz iki ay içinde rektörden tekrar randevu istedim. Verilen randevuya gittiğim de konuyu kendisine anlattım. Gazetecileri ayrıştırdıklarını, yaptıklarının doğru olmadığını vurguladım. Durumdan haberinin olmadığını, bu sene aynı durumun olmaması için görevde ki yeni arkadaşa talimat vereceğini belirtti.
Geçtiğimiz hafta Özel Kalem Müdürüne mesaj yazarak, rektörle bu hafta için görüşmek istediğimi, kendisiyle daha önce görüştüğümüz bir konu için bilgi aktarmak istediğimi, hangi günler Bandırma’da olduğunu sordum. Bana hafta içi hep Bandırma’da olduğunu, Gazeteciler Günü için de görevli arkadaşın gazetecileri arayacağını yazdı.
Bugün akşam üzeri Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Yücel Yılmaz’ın gazeteciler günü daveti için Balıkesir’e giderken bazı arkadaşlar Rektörlüğün yemeğine niye katılmadığımı sordular? Ben şok oldum. Haberim olmadığını söyledim.
Yıllardır üniversitenin bütün çalışmalarına haberleştirme dışında destek vermeye çalışan, üniversitenin çıkarttığı ilk iki masa takviminin görselleri konusunda sanatçılarla bağlantısını kuran, üniversite girişinde yer alan minyatür panonun oluşturulması için sanatçıyla bağlantı kuran, ülkemizde ilki üniversite de düzenlenen Akıllı Ulaşım Sistemleri Konferansı için destekçiler sağlayan, öğrencilerin bilgi ve görgülerini arttırmaları için Balıkesir ve Bursa’da farklı etkinliklere katılmalarını sağlayan, farklı etkinlikler için yetkin konuşmacıların Bandırma’ya gelmesini sağlayan, çaba gösteren Kurucumuz ve Genel Yayın Yönetmenimiz yukarıda belirtilen görüşmelere rağmen bugün ki yemeğe davet edilmemiştir. Başkaca hangi gazetecilerin davet edilmediği bilinmemektedir.
Yaşanmış olan bu durum da iki konu akla gelmektedir. İlki üniversite sadece kendine yakın gördüğü gazetecileri davet etmiştir. Ki üniversiteye katkılarımdan bir kısmı yukarıda belirtilmiştir.
İkincisi KURUMSAL İLETİŞİM VE YÖNETİMİN BECERİKSİZLİĞİ’dir. Bu daha üzücü ve vahimdir. Yeni Medya ve İletişim konusunda 1 Lisans, 1 Ön Lisans bölümü olan ayrıca şehrin göbeğinde bir kamu binasında yer alan ve açık olduğu görülmemiş, ne işe yaradığı bilinmeyen İLETİŞİM MERKEZİ olan üniversite bu davranışıyla “EN KÖTÜ KURUMSAL İLETİŞİM” örneklerinden birisin göstermiş, örnek olay olarak iletişim tarihine geçmiştir. Öğrencilerine de kötü örnek olmuştur. Demek ki "hiç bir iyilik cezasız kalmaz" sözü gerçekmiş. Bu durumu haber dışında CİMER kanalıyla sorgulayıp, takipçisi de olacağız.
Bu vb. durumların üniversitede bir daha tekrar etmemesi için, görevini yapmayıp semiren, göbeğini ve mabadını büyüten, üniversite etiketiyle piyasada iş kovalayan, aldığı ücreti hak etmeyen, bunlara sahip ve arka çıkan insanlarında bu görevlerden alınması konusunda gerekli girişimlerimiz başlamıştır.
Yaşanmış olan bu olumsuz durum üniversiteye, işini doğru yapan akademik ve idari çalışanlara karşı sevgimizi eksiltmemiştir. Üniversiteye destek vermeye devam edeceğimiz gibi, işini doğru yapmayanların peşini de bırakmayacağız.
Kamuoyunun bilgisine. Saygılarımızla.